OSB’ler dış ticaret açığında azalma konusunda yerliliğe ve katma değere yöneliyor. Türkiye’nin üretimde ithalata bağımlılığı düşürecek yeni sanayi politikalarına ihtiyacı var. Bu politikaları geliştirmek için yerlileştirme öncelikli başlıklar arasındadır. Özellikle döviz kurundaki artıştan kaynaklı ekonomik sorunların temelinde, Türkiye’nin yüksek ithalat bağımlılığı olduğu aşikar. Bu durumu rakamlarla değerlendirecek olursak 2017’de toplam 233.8 milyar dolarlık ithalat yapıldı. Bu ithalatın yüzde 73.3’ü ara mallarından oluşuyor. Yine söz konusu dönemde imalat sanayisi 2.768 ürün grubunda 104.8 milyar dolarlık ara malı ithal etti. İşte bu tablonun hızla yerlileştirmesi için Organize Sanayi Bölgeleri’nin (OSB) daha fazla AR-GE’ye, inovasyona, eğitime ve yerli üretime ağırlık vermesi gerekiyor. Yeni Ekonomi Programı’nda da dış ticaret açığının düşürülmesi için yerliliğe işaret edilmesi ile OSB’lerin yeni dönemde yerli üretime ağırlık vereceği dile getiriliyor.
Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu’ndan (OSBÜK) alınan verilere göre, bugün itibarıyla Türkiye’nin 80 şehrinde 325 organize sanayi bölgesi bulunuyor. Bu organize sanayi bölgelerinde yaklaşık 50 bin fabrika üretim yapıyor. Söz konusu fabrikalar, yaklaşık bir milyon 750 bin kişiyi doğrudan istihdam ediyor. Gelinen noktada, OSB’ler 80 şehirde planlı sanayi üretiminin, istihdamın ve ihracatın kaynağı haline geldi. Bunun yanında Türkiye’de yeni kurulan teknoloji geliştirme bölgelerinin, mesleki ve teknik liselerin, teknik üniversitelerin sanayi bölgelerinde kurulması, üretimle bilimsel bilginin bu sanayi alanlarında buluşturulması Türkiye ekonomisinin geliştirilmesi açısından olumlu adımların başında geliyor.

AR-GE, tasarım ve kaynak verimliliğine öncelik verilmesi gerekiyor
Uzmanlar Türkiye’deki firmaların daha yüksek katma değerli ürün imalatı ve kendi teknolojisini geliştirmesi için adım atması gerektiğinin altını çiziyor. Bu doğrultuda Türkiye’nin; AR-GE, tasarım ve kaynak verimliliğine eskisinden daha fazla öncelik vermek zorunda olduğu vurgulanıyor. Türkiye, özellikle savunma sanayisinde izlediği stratejiyle yüzde 80 olan dışa bağımlılık oranını, yüzde 65 yerlilik oranına çevirmeyi başardı. Sadece bu örnek bile artık genel teşvik politikalarından çok, sektörel teşviklerin ön plana alınması gerektiğine işaret ediyor. Stratejik önemdeki öncelikli sektörlere, yani Türkiye’nin dış ticaret açığımda azalma konusunda sektörlere odaklanarak, bu sektörlerin daha fazla desteklenmesi önem arz ediyor.
Öte yandan, sadece elektrik tüketimine bakıldığında OSB’lerin sanayi üretimindeki aktif katkısı net olarak görülüyor. 2017 yılında, Türkiye’de sanayide 138 milyar elektrik tüketildi. Bunun yüzde 29’unu, yani 40 milyar kWh OSB’lerde kullanıldı.
OSB’ler, üniversite-sanayi iş birliğine odaklanıyor
OSB’lerin önemli gündem maddelerinin başında Endüstri 4.0’a geçiş konusu geliyor. Küresel ölçekte sanayideki dönüşümün yansımaları Türkiye’deki OSB’lerde de görülüyor. Uzmanlar, ilk OSB deneyimini 1962 yılında alınan kararla yaşayan ve bugüne kadar geleneksel üretim teknikleri ile teknoloji ithal eden bir yapıda ilerleyen OSB’lerin, küresel rekabetin bir parçası olmak için katma değerli üretime ağırlık vermek zorunda olduğunu belirtiyor. Bugünün koşullarında, teknolojiyi ithal edenin değil teknolojiyi üretip, satan ve bunu üretim tekniklerine uygulayan bölgelerin ayakta kalabileceği sıklıkla dile getiriliyor. Üretim üslerinin rekabette ucuz iş gücü ile öne çıkmak yerine teknoloji ile bütünleşik bitmiş ürün imal etmek istemesi ise OSB’lerin yeni dönem hedefinin ana parçasını oluşturuyor. Bünyelerindeki firmaların katma değerli üretime yönelmesini isteyen OSB’ler, üniversite-sanayi iş birliğine odaklanıyor. Bu kapsamda OSB’lerde tekno-kentler ve teknoloji geliştirme bölgeleri yaygınlaşıyor.
Bugüne kadar istisnai bölgeler hariç yarı mamul ve yedek parça ağırlıklı üretim yapan, ancak Türkiye’deki sanayi iş gücünün kayda değer bölümünü toplayan OSB’ler için yeni dönüşüm hareketinin katma değerli üretimle gerçekleşebileceğine dikkat çekiliyor. Uzmanlar, bu noktada devlet, üniversite ve sanayi işbirliğinin önemine vurgu yapıyor. 2000’li yılların başında rekabette öne çıkmak için temel argüman olarak gösterilen ucuz iş gücü kavramının artık tek başına rekabet için yeterli olmayacağının altını çizen uzmanlar, bir çok krizle boğuşan ancak buna rağmen üretmekten vazgeçmeyen Türkiye’nin üretim üslerinin, birliktelik temelinde ilerleyeceğinin altını çiziyor. Dış ticaret açığında azalma konusunda OSB’lerin önemi daha da öne çıkıyor.
Sanayide kümelenme yaygınlaşıyor
Bununla birlikte üretimde katma değeri artıracak bir başka modelin ise kümelenme olduğu vurgulanıyor. Aynı sektörde faaliyet gösteren firmaların iş birliği yaparak, katma değerli ürün imal edilmesi temeline dayanan ve Türkiye sanayisinin verimliliği ile rekabet gücünü artırmak amacını taşıyan kümelenme uygulamaları, giderek yaygınlaşıyor. Savunma sanayisi, enerji, medikal, kauçuk, haberleşme, iş makineleri, raylı sistemler, tekstil, gemi inşa gibi birçok sektörde faaliyet gösteren firmalar, kümelenme eğiliminde. Oluşturulan kümeler, son yıllarda OSB’ler başta olmak üzere üniversiteler ve sanayi odalarının bünyelerinde çalışmalarını sürdürüyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından da desteklenen başarılı kümelenmelerin sayısı; İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmir gibi büyük şehirler başta olmak üzere yurt genelinde artıyor. Küme üyesi firmaların iş birlikleri ile yeni ve katma değeri yüksek ürünler ortaya çıkıyor.
Dış ticaret açığında azalma ve OSB’lerin önemi
Türkiye’de katma değerli üretime odaklanması gereken OSB’lerin bugüne kadar çeşitli sorunlar ile karşılaştığının altı çiziliyor. Girdi maliyetlerini olumsuz etkileyen yükler, düşük teknoloji odaklı geleneksel üretim teknikleri, hammadde bakımından dışa bağımlı olunması, orta yüksek ve yüksek teknoloji üretimi için ihtiyaç duyulan finansal destek, yeni genişleme sahalarının kıtlığı, yoğun bürokrasi ve yerel yönetimin vizyonu üretim üslerindeki sorunların sadece birkaçını oluşturuyor.
OSB’lerde bedelsiz arsanın kapsamı genişledi
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan ‘OSB’lerde bedelsiz arsa tahsisinin genişletilmesine’ ilişkin karar Resmi Gazete’de yayımlandı. Karara göre, dördüncü kademe gelişmiş ilçelerde bulunan OSB arazileri de bedelsiz tahsis edilecektir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın açıkladığı Destek ve Önlem Paketi’nde yer alan bir madde daha hayata geçirildi. Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, OSB’lerde bedelsiz arsa tahsisinin kapsamı genişletildi. Buna göre, 4’üncü kademe gelişmiş ilçelerde de bedelsiz arsa tahsisi yapılabilecek. 5’inci ve 6’ncı kademede bulunan ilçelerde mevcut ‘bedelsiz arsa’ uygulamasına devam edilecek. Diğer yandan ikinci ve üçüncü kademe gelişmiş ilçelerdeki OSB’lerde uygulanan indirim oranları artırıldı. Daha önce yüzde 40 indirim oranına sahip ikinci kademe ilçeler yüzde 60’a, yüzde 60 indirim oranına sahip üçüncü kademe ilçelerde ise yüzde 80’e çıkarıldı. Kararla OSB’lerdeki boş parsellerin yatırıma daha hızlı bir şekilde kazandırılarak üretimin ve istihdamın artırılması hedefleniyor. Dış ticaret açığında azalma yaşanmaması için OSB’lerin desteklenmesi çok önemli bir yer tutuyor.
RAKAMLAR
TÜRKİYE’DEKİ OSB SAYISI : 325 ADET
OSB’LERDEKİ FABRİKA SAYISI : 50 BİN ADET
2017’DE OSB’LERDE TÜKETİLEN ELEKTRİK MİKTARI : 40 MİLYAR kWh
OSB’LERDE İSTİHDAM EDİLEN KİŞİ SAYISI : 1.7 MİLYON KİŞİ
Etiket : Dış ticaret açığında azalma