Organize sanayi bölgelerinin ilk oluşumu Avrupa’da 1800’lü yıllardaki sanayileşme hareketlerine kadar uzanmaktadır. Sanayi devrimi ile birlikte, bazı yerleşim merkezlerinde sanayileşme süreci hızlanmıştır. Düzensiz ve kendiliğinden kümelenen bu işletmeler, şehirlerin çevresinde plansız şekilde artarak, ‘sanayi bölgelerinin’ ortaya çıkmasına neden olmuştur. 19. yüzyılın ilk yarısında, Kuzey Amerika’daki tekstil imalathaneleri bu sanayi bölgelerinin ilk örneklerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durumdan rahatsız olan ve çözüm arayan İngilizler, 1896 yılında Manchester şehri yakınında bulunan ‘Trafford Park’ adlı ilk planlı sanayi bölgesi uygulamasını hayata geçirmişlerdir. Kuzey Amerika’daki Chicago Metropolitan Alanı’nda ise 1908 yılında girişimciler tarafından geliştirilen ‘Central Industrial District’ adlı bölge adıyla modern sanayi bölgelerinin ilk örneklerinden biri olmuştur.
OSB’lerin Sosyal ve Ekonomik Yapıdaki Görevleri:
Sanayi bölgelerinin belirli standartlarda planlanması ve uygulamaya konulması ile organize sanayi bölgeleri kavramı tarihte yerini almıştır. Büyük yatırımlar sonucu meydana getirilen OSB’ler ve bu yapılanmalarda istihdam edilen kişilerin insani çalışma koşullarında çalışma imkânlarının yaratılmasının yanı sıra fiziki açıdan yol, su, enerji, arıtma, atıkların imhası gibi altyapı tesisleri, sosyal tesisler ve teknoparkların sanayicinin kullanımına açılması, sosyal ve ekonomik düzen açısından önemli bir görev üstlenmiştir. OSB’lerin sanayinin uygun görülen alanlarda oluşturulmasını sağlamak, çarpık sanayileşme ve çevre sorunlarını önlemek, sağlıklı kentleşmenin önünü açmak, kaynakların rasyonel şekilde dağılımını sağlamak, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak ve sanayi kollarının belirli plan dâhilinde kurulumu amacıyla planlanmıştır. OSB’ler; karma, ihtisas, tarıma dayalı ihtisas, özel, ıslah organize sanayi bölgeleri olarak değişik açılardan kategorize edilmektedir. Küçük sanayi siteleri, endüstri bölgeleri, serbest bölgeler, teknoloji geliştirme bölgeleri, özel ekonomi bölgeleri, teknoloji geliştirme merkezleri, kalkınma ajansları da söz konusu yapılanmaya benzeyen organizasyonlar olarak değerlendirilir.
Türkiye’de OSB Yapılanması ve Uygulamaları:
Türkiye’de ise ilk olarak 1960’lı yıllarda başlayan organize sanayi bölgeleri kurulmasına yönelik çalışmalar, uzunca bir dönem düzensiz ve plansız bir şekilde ilerlemiştir. Buna göre ancak kırk yıl sonra çıkarılan organize sanayi bölgeleri kanunu 2000 yılında yasal bir hükme bağlanmıştır. 15.4.2000 tarihli ve 24021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 12.04.2000 tarih ve 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu çıkana kadar organize sanayi bölgelerinin en önemli hukuki dayanağını kalkınma planları ve yıllık yatırım programları oluşturmuştur. 08.06.2011 tarih 27958 Mükerrer Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 635 Sayılı Bilim, Sanayi Teknoloji Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 17.01.2008 Tarih ve 26759 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Organize Sanayi Bölgeleri Yer Seçimi Yönetmeliği ve 22.08.2009 tarihli 27327 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği, bugün ki organize sanayi bölgelerinin hukuki dayanaklarını oluşturmaktadır.