Türkiye’de Organize Sanayi Bölgeleri’nin kurulma aşamalarını ve amaçlarını daha önce ki yazılarımızda irdelemiştik. Buna göre, Organize Sanayi Bölgeleri yasaya göre; “Sanayinin uygun görülen alanlarda yapılmasını sağlamak, kentleşmeyi yönlendirmek, çevre sorunlarını önlemek, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, imalat sanayi türlerinin belirli bir plân dâhilinde yerleştirilmeleri ve geliştirilmeleri amacıyla, sınırları tasdikli parçaların gerekli altyapı hizmetleriyle ve ihtiyaca göre tayin edilecek sosyal tesisler ve teknoparklar ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemlerle sanayi için tahsis edilmesiyle 4562 Sayılı Kanun hükümlerine göre işletilen mal ve hizmet üretim bölgesi.” olarak ifade edilir.
OSB’ler düzenli kentleşme ve çevre politikalarının oluşturulması, sanayileşme politikalarının sistematik olarak pratiğe yansıtılması açısından önem taşıyan yapılanmalardır. Bir diğer açıdan ise, Organize Sanayi Bölgeleri firmalar arasında kolektif motivasyonun, karşılıklı güvenin, tamamlayıcı ve kolaylaştırıcı üretimin tesis edildiği yerlerdir. OSB’ler üretimde kalitenin ve rekabet gücünün artırılmasına yardımcı olduğu gibi kullanılan malzemelerde etkinliğin sürdürülmesine katkı sağlamaktadır. İşletmelerin belirli bölgelerde toplanmasının sadece üretim artışı veya sinerjinin meydana getirilmesinde değil, aynı zamanda bu bölgelerin yangın, doğal afet gibi can ve mal güvenliğini tehdit edecek olası gelişmelerin de sürekli olarak sağlanmasına imkan oluşturur. OSB’ler kurulmuş oldukları bölgelerin sadece ekonomik yapılarına olumlu katkı sunmaz. Diğer taraftan sosyal yapının da gelişmesine yardımcı olurlar. OSB’lerde tamamlayıcı mesleki eğitimlerin daha düzenli bir biçimde yapılmasına olanak sağlarken, istihdam oluşturulmasına ve arttırılmasına kayda değer katkı sunar. OSB’ler kentleşmenin yoğunlaştığı bölgelerde, sanayi tarafından meydana getirilen insan yaşamına ve doğaya zararlı maddelerin güvenli altyapı çalışmaları ile bertaraf edilmesi, kontrol ve denetim altına alınmasına imkan sağlar.
OSB’lerin kentleşmeye ve üretime sağladığı faydalar:
Organize Sanayi Bölgelerinin ülke, bölge, şehir ve küçük yerleşim yerlerine sağladığı birçok yarar vardır. Organize sanayi bölgelerinin sağladığı faydalar şunlardır;
- Firmaların ortak çevre politikaları etrafında toplanmasına ve söz konusu politikaların uygulanmasına katkı sağlar.
- Firmaların iletişim materyallerinin ve planlarının oluşturulmasını sağlar.
- Firmaların düzenli olarak bir araya gelmelerine olanak tanır.
- Uygulamaya dönük eylemlerin güçlendirilmesi için pratiklerin yapılandırılmasına ve planlamasına katkı sağlar.
- Farklı üretim yapan firmalar arasında projelerin başlatılmasına ve kendi aralarında sürdürülebilirlik sağlar.
- İşbirliği içerisindeki paydaşları ile ortak kararların alınmasına yardımcı olur.
- Malzeme ve enerji verimliliğini artırmak için firmalar arasında işbirliğini artırır.
- Çevre kirliliğinin azaltılmasına veya uygulamaya konulan stratejilerle bertaraf edilmesinin önünü açar.
- Ölçek ekonomilerinin oluşturulmasında kayda değer önem taşır.
- Sürece, bölge içinde görev yapan personelin daha aktif katılımını sağlar.
- Firmaların rekabet gücünü artırır, rekabet avantajı sağlar.
- Ülke doğal kaynaklarının daha verimli kullanılmasının önünü açar.
- OSB’ler kuruldukları şehrin ve bölgenin kalkınmasına ön ayak olur. İstihdam sağlar, nitelikli personelin yetiştirilmesine olanak tanır.
OSB’lerin firmalara sunduğu katkılar:
Organize sanayi bölgelerinin tanımının içerisindeki yer faydalarını ise, şu şekilde sıralayabiliriz.
- Planlı yerleşim,
- Altyapının kontrollü planlanması ve gerçekliğe uygunluğu,
- Ortak hizmet kuruluşlarının sağlanması,
- Standardizasyon
OSB’ler ülkelerin, bölgelerin ve şehirlerin ekonomik yapılarının gelişmesine önemli katkı sağlar. Bunların başında sanayileşmenin yol açtığı olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması ve çevreye duyarlı düzenli kentleşmenin sağlanması anlamına gelir. İkinci olarak üretim faaliyetlerinin verimli bir şekilde yürütülmesi ve sürekliliğin sağlanması amacıyla gerekli yasal düzenlemelerin uygulanmaya konulması ve kamu hizmetlerinin girişimcilere ulaştırılması gibi avantajlar sunar. Diğer taraftan imar ve altyapı bağlantıları tamamlanmış arsalara erişim, izin ve ruhsatların verilmesi, altyapı hizmetlerinin nitelikli ve ucuz olarak sağlanması OSB’nin görevleri arasında yer alır. OSB’lerin sağladığı üçüncü kolaylık ise; benzer faaliyetlerde bulunan firmaların aynı coğrafi yerleşke içinde bulunması nedeniyle birbirlerini olumlu etkilemeleridir.
OSB’ler gücünü üretimden alıyor.
Kümelenme yaklaşımı şeklinde tabir edilen bu durum, firmaların gerek aynı sektördeki firmaları arasında gerekse farklı sektörde yer alan firmalar arasındaki sinerjiyi artırır. Bu da firmaların işlem maliyetlerini düşürür, bir arada üretim yapmanın verdiği avantajı verimliliğe çevirir. İşletmelerin verimliklerinin artması, üretimin devamlılığı açısından ihtiyaç duyduğu; hammadde, elektrik, su gibi ihtiyaçlarını kısa vadede halletmesi gerekir. OSB’ler söz konusu ihtiyaçlara en iyi ve en sağlıklı cevap veren yapılanmalardır. Bu bölgelerde sunulan imkanları daha geniş kapsamlı olması işletmelerin verimliliğine olumlu katkı sunar. Türkiye’de 1962 yılında Bursa’da başlayan bu süreçte, her geçen gün OSB sayısı artarak devam etti. 1980’de 12, 2009’da 120 OSB sayısı 2011 yılı itibarıyla, faal olan OSB sayısı 131’e yükseldi. Bu doğrultuda 81 adet OSB’de yatırım programı kapsamına alındı. 2018 yılı itibarıyla ise yurt genelinde faaliyet gösteren OSB sayısı 325’e çıktı. Yine aynı yılda OSB’lerde üretim yapan fabrika sayısı 50 bine yükseldi. OSB’lerde istihdam edilen kişi sayısı ise 1.7 milyon kişi oldu.