· Sanayinin disipline edilmesi,
· Şehrin planlı gelişmesine katkıda bulunulması,
· Birbirini tamamlayıcı ve birbirinin yan ürününü teşvik eden sanayicilerin bir arada ve bir program dâhilinde üretim yapmalarıyla, üretimde verimliliğin ve kar artışının sağlanması,
· Sanayinin az gelişmiş bölgelerde yaygınlaştırılması,
· Tarım alanlarının sanayide kullanılmasının disipline edilmesi,
· Sağlıklı, ucuz, güvenilir bir altyapı ve ortak sosyal tesisler kurulması,
· Müşterek arıtma tesisleri ile çevre kirliliğinin önlenmesi,
· Bölgelerin devlet gözetiminde, kendi organlarınca yönetiminin sağlanması.
şeklinde özetlenebilmektedir.
Türkiye’ de 1960 yılında başlayan planlı kalkınma döneminde sanayinin “lokomotif sektör” olduğu saptanmış ve ekonomik dengenin kurulması, ekonomik ve toplumsal kalkınmanın birlikte gerçekleştirilmesi, belli bir hızda büyüme ve sanayileşmeye önem verilmesi gibi uzun vadeli hedefler belirlenmiştir. Belirlenen hedefler doğrultusunda; ülkede sanayinin geliştirilmesi amacıyla uygulamaya konulan pek çok teşvik tedbirlerinden biri olan OSB uygulamaları, ilk olarak 1961 yılında Bursa OSB’nin kurulmasıyla başlamıştır. Bursa OSB, Dünya Bankası’ndan alınan kredi ile kurulmuştur.
OSB’lerin Kuruluş Amaçları ve Uygulamalar
Türkiye’ de OSB uygulamaları her hangi bir yasal mevzuatı olmadan 1982 yılına kadar devam etmiştir. Söz konusu mevzuat boşluğunun giderilmesi amacıyla 31 Ocak 1982 tarih ve 17591 sayılı Resmi Gazete ’de “Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Fonlar Yönetmeliği” yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur.
Fonlar Yönetmeliği’nin “Organize Sanayi Bölgeleri ve Küçük Sanat İnşaatı ve İşletme Giderleri Fonu” başlığını taşıyan 29 – 42 maddelerinde Organize Sanayi Bölgeleri için fonun kullanımı, fon hesabının kaynağı ve işleyişi, kredinin tahsisi, arsa iktisabı, kredinin geri dönüşü gibi hususlar düzenlenmiştir. Devlet bütçesinden fona kaynak aktarılmış ve bu fondan OSB’ler kredilendirilerek desteklenmiştir.
OSB’lerin kurulması, o tarihlerde 5 yıllık kalkınma planlarındaki hedefler doğrultusunda Bakanlar Kurulu Kararları ile gerçekleştirilmiştir. Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulması kararlaştırılan OSB’lerin alt yapı yatırımlarının % 99′ u Bakanlık Fonundan, % 1′ i ise, OSB’yi kuran ticaret ve sanayi odaları/sanayi odaları veya ticaret odaları ile yerel yönetimler tarafından karşılanmıştır.
OSB’lerin hızla çoğalması, ülkenin ekonomik yelpazesinde öneminin giderek artması ve OSB’lerin tüzel kişilikten yoksun olması sebebiyle pek çok hukuki sorunların meydana gelmesi yeni bir yasal düzenlemeyi zorunlu hale getirmiştir. Uzun süren araştırma ve çalışmalar sonucu 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu 12.04.2000 tarihinde TBMM’ de kabul edilmiş ve 15.04.2000 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Kanun gereğince hazırlanması gereken “Organize Sanayi Bölgeleri Yer Seçimi Yönetmeliği” 21.05.2001–24408 ve “Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği” 01.04.2002–24713 tarih ve sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
“Organize Sanayi Bölgeleri Yer Seçimi Yönetmeliği” 17.01.2008 tarih ve 26759 sayılı Resmi Gazete ‘de, “Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği ”de 22.08.2009 tarih ve 27327 sayılı Resmi Gazete’ de uygulamalar esnasında doğan ihtiyaçlar sebebi yeniden düzenlenerek söz konusu eski Yönetmelikler yürürlükten kaldırılmak suretiyle yürürlüğe girmiştir. Türkiye’ de OSB’ler halen söz konusu mevzuatlara göre kurularak yönetilmektedir.
Mer’i mevzuata göre beş ayrı statüde OSB bulunmaktadır.
· Farklı sektörlerde faaliyet gösteren tesislerin yer aldığı KARMA OSB,
· Aynı sektör grubunda ve bu sektör grubuna dahil alt sektörlerde faaliyet gösteren tesislerin yer aldığı İHTİSAS OSB,
· Gerçek kişiler veya Tüzel kişilerce kendi mülkleri üzerine kuracakları ÖZEL OSB,
· Tarım sektöründe faaliyet göstermek amacı ile kurulan ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren TARIMA DAYALI İHTİSAS OSB (TDİ), (2011/Geçici 10. md.)
· Uzun yıllar önce çeşitli sebeplerle bir arada oluşarak faaliyet gösteren sanayi tesislerinin bulunduğu alanın OSB’ye dönüştürülmesi amacıyla kurulan ISLAH OSB, (2011/Geçici 8. md.)’dir.
Ayrıca, genel idare giderleri için Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan kredi kullanan OSB’ler ve Kredi Kullanmayan OSB’lerde diye de OSB’ler tanımlanırlar.
OSB’ ler; kurulması öngörülen yerde varsa sanayi odası, yoksa ticaret ve sanayi odası, o da yoksa ticaret odasından en az biri ile talepleri halinde il özel idaresi veya OSB’nin içinde bulunacağı il, ilçe veya belde belediyesinin, büyükşehirlerde ayrıca büyükşehir belediyesinin temsilcilerince imzalı ve valinin olumlu görüşünü muhtevi kuruluş protokolünün Bakanlıkça onaylanması ve sicile kaydı ile tüzel kişilik kazanır.
İhtisas OSB’lerde yukarıda sayılanlar kurucu ortaklar dışında konusuyla ilgili mesleki kuruluş ve teşekküller de kurucular arasına dâhil edilmektedirler.
Türkiye’ de OSB’lerin kuruluş ve işleyişinde kamunun görev ve etkisinin minimuma indirilerek özel sektöre adeta “KENDİN YAP, KENDİN İŞLET” denilmektedir. Bu kapsamda; OSB’ lerin kuruluşunda görev alan oda, belediye ve il özel idaresi gibi kurumların görevleri, OSB’ de yer alan sanayicilerin 2/3′ ünün üretime geçmesi OSB’deki kurulacak toplam işletme sayısının 2/3 ünün işyeri açma izni ibraz etmek sureti ile belgelenmesi veya Bakanlık kredisi kullanan OSB’nin kredi borcunun ödendiğinin belgelenmesi ile genel kurulun oluşum süreci başlar ve genel kurulun toplanarak yönetim ve denetim kurulu üyelerini seçmesiyle müteşebbis heyetin görev süresi sona erer.
OSB’lerin kuruluş ve işleyişinden yetkili ve sorumlu Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın OSB’ler üzerindeki görev ve yetkileri;
· Yer seçimini yönetmek ve oy birliği ile seçilen yeri OSB alanı olarak tasdik ve ilan etmek,
· OSB’nin kuruluşunu onaylayarak tüzel kişilik vermek,
· İmar planı ve altyapı projelerini tasdik etmek,
· Kamulaştırma taleplerini inceleyerek “Kamu Yararı Kararı” nı vermek,
· Kredi talebi uygun görülen OSB’leri kredilendirmek,
· Gerekli gördüğü hallerde veya şikâyet üzerine OSB’lerin her türlü hesap ve işlemlerini denetlemek ve gerekli tedbirleri almak,
olarak özetlenebilmektedir.
OSB tüzel kişiliklerinin çok sayıdaki görevleri arasından önemli olan bazıları;
OSB tüzel kişiliğinin görev ve yetkileri kendi bütçesi ve gelir kaynakları ile (kullanılan kredi de faizi ile birlikte geri ödenmektedir) ; imar planları ve altyapı projelerini yaparak inşasını tamamlamak, gerekli olan her türlü altyapı ve sosyal tesisleri yapmak ve işletmek, “TEK DURAK OFİS” mantığı ile OSB’ de faaliyet gösteren sanayicilerin her türlü izin, ruhsat ve bürokratik işlemlerini kaynağında sonuçlandırmak şeklinde özetlenebilir.
Türkiye’de ve OSB’lerde arsa tahsisi yapılan sanayiciler, arsa satış borçlarını ödemeleri ve sınaî tesisi tamamlayarak üretime geçmeleri halinde arsanın tapusunu alarak mülk sahibi olabildikleri gibi bu mülk mirasçılarına da intikal etmektedir. Ancak, mülkiyeti kime ait olursa olsun OSB sınırları içerisindeki parsellerde sınaî faaliyet gösterilmesi zorunluluğu vardır. Mülkiyet devrinden sonra bu durumun korunması için çeşitli düzenlemeler ve uygulamalar mevcuttur.