Türkiye’de Organize Sanayi Bölgelerinin kuruluşu, 1960’lı yıllara dayanır. Bu dönemde sanayinin ‘lokomotif’ sektör olduğu kabul edilerek; ekonomik dengenin kurulması, sosyal ve ekonomik kalkınmanın birlikte sağlanması amaçlanmıştır. Ekonomide belli bir hız ve oranda büyümenin gerçekleştirilmesi ve sanayileşme gibi uzun vadeli hedefler belirlenmiştir. Bu hedefler doğrultusunda ilk olarak 1962 yılında Bursa’da OSB uygulamasına başlanmıştır. Türkiye’de sanayi odaklı olarak başlatılan OSB uygulaması birçok teşvik tedbirlerinin de gündeme gelmesini sağlamıştır. Türkiye’de OSB yapılanmaları son yıllarda teknolojik alt yapı ile de birleşiyor.
Türkiye’de OSB Yapılanmaları ve Sağladığı Faydalar
Bakanlar Kurulu kararı ile OSB kurulumları başladı Söz konusu dönemde Dünya Bankası’ndan alınan kredi ile başta Bursa’da kurulan ilk OSB’miz için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde bir fon oluşturuldu. Bu fon için devlet bütçesinden kaynak aktarıldı. Burada biriktirilen fondan OSB’ler kredilendirildi ve OSB yapımlarına ağırlık verildi. OSB’lerin kurulması, o tarihlerde beş yıllık kalkınma planlarının hedefleri kapsamında Bakanlar Kurulu kararları ile hayata geçirildi. Bakanlar Kurulu kararı ile OSB kurulması kararlaştırıldıktan sonra OSB’lerin altyapı yatırımlarının yüzde 99’u kurulan bu fondan karşılandı. Yüzde 1’i ise, OSB’yi kuran ticaret ve sanayi odaları/sanayi odaları veya ticaret odaları ile yerel yönetimler tarafından karşılandı. Bu arada yabancı yatırımcıya destek olmak amacıyla, Endüstri Bölgeleri Kanunu çıkarıldı fakat bu kanun söz konusu dönemde işlerlik kazanamadı. Bununla birlikte, bu kanundaki yatırım kolaylıklarının tüm OSB’lerde uygulanması yolunda çalışmalara hız verildi. Uzun yıllar herhangi bir kanun olmadan spontane bazı düzenlemeler ile kurulan ve işletimi sağlanan OSB‘ler, kuruluş ve işleyiş aşamasında düzenin sağlanması ve yasal bir statüye kavuşturulmaları için yeni bir düzenleme şart oldu. Bu sebeple düzenlenen OSB Kanunu, tüm çözüm bekleyen ivedi sorunlara rağmen 2000 yılında çıkarılabildi.
OSB’ler ekonomik bir ölçek içinde gruplanan fabrika yerleşim alanlarıdır.
Türkiye’de OSB’ler; sanayinin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, kentleşmeyi kontrol altında tutmak, çevre sorunlarını önlemek, imalat sanayi türlerinin belirli bir plan dâhilinde yerleştirilmelerini sağlamak amacıyla sınırları onaylı arazi parçalarının gerekli altyapı hizmetleriyle donatılarak sosyal tesisler ve teknoparklar ile destekleyip belirli sistemler dahilinde sanayiye tahsis edilmesiyle meydana gelmiştir. OSB Bölgeleri daha kısa bir ifadeyle; OSB Kanunu hükümlerine göre işletilen mal ve hizmet üretim bölgeleri olarak tanımlanmıştır. OSB’ler örgütlü, düzenli ve planlı bir yaklaşımın ürünleri ve uygulamalarıdır. Öte yandan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na göre OSB’ler; KOBİ’lerin geliştirilmesi için gerekli olan ve bir plan dahilinde yerleşme alanları olarak belirlenen altyapı ve ortak hizmet gereksinmelerinin sağlanması yoluyla belli standartlarda organize edilmesi şeklinde anlatılır. OSB’ler; ekonomik bir ölçek içinde gruplanan fabrika yerleşim alanlarıdır.
- Türkiye’de OSB yapılanmaları
Sanayi ilişkilerini besleyen OSB’ler, tarım topraklarının koruyor.
Fabrikaların sağlıklı üretim yapabilmeleri ve fiziksel gereksinmelerin karşılanması, sanayi işletmelerinin etkin çalışabilmeleri için uygun bir ortam yaratan OSB’ler, bu şekilde sanayi ilişkilerinin birbirini besleyen bir ağ gibi elverişli bir çevre sağlamaktadır. Ayrıca OSB’ler girişimci ve yatırımcılara sanayi tesisi kurmaya uygun arazileri tahsis ederek; tarıma elverişli toprakların korunmasına öncülük eder. Bu kapsamda, OSB’lerin oluşturulmasındaki hedefler aşağıdaki gibidir:
- Kentlerin planlı ve kontrollü bir şekilde gelişimini sağlamak
- Sanayinin disiplin altına alınması
- Birbirini tamamlayan ve yan ürününü teşvik eden sanayicilerin bir plan dahilinde üretim yapmalarının önünün açılması
- Sanayinin görece daha az geliştiği bölgelere yaymak böylelikle bölgeler arası kalkınmada eşitliği sağlamak
- Tarım alanlarının sanayiye açılarak, kullanılmasının engellenmesi
- Altyapının gereksinmelere uygun olarak sağlıklı, ucuz, güvenilir şekilde planlanması
- OSB içinde altyapı ve ortak sosyal tesis gibi ortak hizmet kuruluşlarının oluşturulması
- Standardizasyonun sağlanması.
- Ortak arıtma tesisleriyle çevre kirliliğinin önlenmesi, sürecin sürekli kontrol ile denetim altına alınması
- OSB’lerin devlet gözetiminde yönetilmesinin sağlanması.
Böylece, OSB’lerin hem bir mekân düzenleme öznesi, hem de bir kalkınma aracı olarak desteklenmesi şeklinde sıralayabiliriz. Öte yandan OSB’lerin bölgesel kalkınma üzerindeki rolü üç önemli unsurun bir araya gelmesi ile gerçekleşir. Birincisi, OSB’lerin kuruluşundaki asıl amaç olan sanayileşmenin yol açtığı olumsuz etkilerin engellenmesi; çevreye duyarlı düzenli kentleşmenin oluşturulmasıdır. İkincisi, üretim faaliyetlerinin verimli bir şekilde yürütülmesidir. İmarı ve altyapı bağlantıları tamamlanan arsaya erişim, izin ve ruhsatların verilmesi, altyapı hizmetlerinin nitelikli ve ucuz olarak elde edilmesi bu unsurların arasındadır. Üçüncüsü, benzer faaliyetlerde bulunan firmaların tek yerleşke içinde toplanması ile karşılıklı olumlu etkileşimlerin sağlanmasıdır. Kümelenme yaklaşımıyla tanımlanan bu etki sonucunda firmalar, birbirleri arasındaki işlem maliyetlerini düşürebilir ve yaratılan ortak sinerji ile üretimde verimliliklerini artırabilirler. Etiket : Türkiye’de OSB