Üreten OSB’ler Kalkınmanın Öncüsü – Avrasya OSB

Planlı sanayileşmeyle çevreye duyarlı yapılanmalara zemin hazırlayan organize sanayi bölgelerinde Ar-Ge, inovasyon, üniversite ve endüstri işbirliği öne çıkıyor. Değişen global ekonomik şartlara uyum sağlayabilen OSB’ler, dünyanın bilgi toplumuna doğru hızla ilerlediği çağımızda Endüstri 4.0 çalışmalarını da hayata geçirmeye hazırlanıyor. OSB’lerdeki işletmeler, bir yandan dış satışta atağa kalkarken, diğer yandan da bölgesel kalkınma ve işsizliğin giderilmesinde önemli rol üstlenerek toplumsal değişimin öncü bileşenleri olan sanayi kuruluşları için değer yaratıyor. OSB’ler çevreyi olumsuz etkileyen sanayi kuruluşlarının, çevre kirliliği ve sanayi atıklarının denetiminin bilinçli yapıldığı, altyapı olanakları hazırlanmış bölgelere taşınmasıyla yaşam kalitesinin üst düzeyde tutulduğu bir sanayileşme modeli olarak değerlendirilebilir. OSB’lerde ucuz üretim yapabilme adına devlet üstüne düşen görevleri yerine getiriyor, rekabetin önü açılıyor.

Ucuz üretim ile OSB’ler Kalkınmanın Öncüsü
Ucuz üretim ile OSB’ler Kalkınmanın Öncüsü

OSB’lerde Ucuz Üretim

Organize sanayi bölgeleri bölgesel kalkınmada, yatırımların teşvik edilmesinde ve sanayinin ülke geneline yaygınlaştırılmasında etkin bir sistem olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca OSB’ler ülke ekonomisinin kalkınmasında ve sanayinin gelişmesinde stratejik bir rol üsleniyor. Zira uzmanların altını çizdiği en önemli konulardan biri OSB’lerin stratejik önemidir. Çünkü OSB’ler piyasaların daraldığı, ihracat kanallarının azaldığı bir ortamda işletmelerin rekabet gücünü artıracak düzeyde üretim yapabilmeleri için gereken temel şartlara sahip üretim alanlarıdır.  OSB’lere sağlanan elektrik, doğalgaz, su, iletişim gibi temel alanlardaki kaliteli ve rekabetçi uygulamalar, bu tesislerin sahip oldukları lojistik avantajlar olarak işletmelerin rekabette bir adım öne çıkmasına neden olur. Öte yandan OSB’lerin çevresinde toplanan yeterli sayıda nitelikli mavi ve beyaz yakalı insan kaynağıyla, üretim yapan işletmelerin bu zorlu rekabet ortamında bir adım önde olmasını mümkün kılar.

OSB’lerde kurumsal yapılanmalarını tamamlayan, Ar-Ge ve inovasyon bilincine erişmiş işletmeler, ülke ekonomisinde hiç şüphesiz lokomotif güç konumundadır. Bu nedenle OSB’ler değişen global ekonomik şartlara uyum sağlayabilen, üretim ve istihdamı artırabilecek bir yapı olarak ekonomik kalkınmada kayda değer rol oynar.

OSB’ler ihracatı artırıp, ithalata bağımlılığı azaltıyor

Türkiye, üretimde ithalata bağımlılığını düşürmek amacıyla son yıllarda geliştirdiği üretim stratejilerinde sanayiye yönelik önemli politikalar belirledi. Bu politikaların en önemli amacı her alanda yerli üretimi korumak ve geliştirmektir. Uzmanlar döviz kurundaki artıştan kaynaklı ekonomik sorunların temelinde, Türkiye’nin yüksek ithalat bağımlılığı yattığının altını çiziyor ve çözümün üretimde de millileşmekten geçtiğine vurgu yapıyor. Dolayısıyla bu noktada ithalata bağımlılığın hızla azalmasının ve üretimdeki yerlileşme uygulamalarını yurt geneline yaymanın yolu OSB’lerin daha fazla yaygınlaştırılması, niteliklerinin artırılması Ar-Ge, inovasyon ve eğitime ağırlık vermesinden geçiyor.

Tam bu noktada Yeni Ekonomi Programı’nda dış ticaret açığının düşürülmesi için yerliliğin hedef olarak gösterilmesi OSB’lerin temel işlevini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu nedenle, Türkiye tam anlamıyla Ar-Ge, tasarım ve kaynak verimliliğine eskisinden daha fazla odaklanmalıdır. Özellikle savunma sanayinde izlediği stratejiyle yüzde 80 olan dışa bağımlılık oranını, yüzde 65 yerlilik oranına çeviren Türkiye’nin bu konuda önünün açık olduğunu belirten uzmanlar, stratejik önemdeki öncelikli sektörlere odaklanmak gerektiğinin ve bunun da OSB yatırımlarının ülke geneline yaygınlaştırılması ile başarılabileceğinin altını çiziyor.

Sanayinin dönüşümünü sağlayan OSB’ler, üretimde rekabetçi olma avantajı sunuyor

OSB’lerin önemli gündem maddelerinin başında Endüstri 4.0’a geliyor. Sanayi dönüşümün evrensel boyuttaki yansımaları doğal olarak ülkemizde OSB’lerde de öne çıkıyor. OSB’lerin küresel rekabetin bir parçası olmak için artık katma değerli üretime ağırlık vermek zorunda olduğu günümüzde teknolojiyi ithal edenin değil, üretip satan ve bunu üretim tekniklerine uygulayan bölgelerin ayakta kalabileceğinden hareketle adeta üretim üsleri olan OSB’ler önemli bir model olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle bünyelerindeki firmaların katma değerli üretime yönelmesini isteyen OSB’ler, üniversite-sanayi işbirliğine yöneliyor.

Teknokentler ve teknoloji geliştirme bölgelerini yaygınlaştırarak sanayicinin kullanımına sunuyor. Çünkü Endüstri 4.0 ile makine ve yapay zeka kavramı ortaya çıktı. Ayrıca dördüncü sanayi devrimiyle nesnelerin interneti, siber güvenlik, bulut, 3D baskı, zenginleştirilmiş gerçeklikle büyük veri ve analizi süreçleri bir üretim modeli ve tekniği olarak her geçen gün değer kazanıyor. Dolayısıyla sanayi 4.0’da sahada oyuncu olabilmek büyük önem taşıyor. Haliyle doğru kararlar almak ve bu kararları etkin ve hızlı bir şekilde uygulamak kaçınılmaz duruma geldi. Türkiye’nin üretimde rekabetçi olma avantajını ele geçirmek için Endüstri 4.0 dönüşümünün öncü ülkeleri arasında olması gerekiyor.

Daha yenilikçi, daha esnek, daha verimli ve daha hatasız bir üretimi sağlayan bu yeni sistem global rekabeti daha fazla tetikleyecek. Ancak, OSB’ler bu anlamda önemli bir boşluğu doldurmaya aday yapılanmalar. Yeni nesil OSB’lerde teknoloji geliştirme ve mükemmeliyet merkezlerinin bulunması, üniversite-sanayi işbirliğinin daha da güçlendirilmesi önemli bir avantaj. Teknoloji, Ar-Ge ve inovasyonu odağına alan bu yaklaşım, sanayinin yarınları için OSB’lerin elini güçlendiriyor.

OSB’lerdeki yüksek ihracat, katma değerli ve ucuz üretim

İş ağlarının sağladığı imkânlarla kümelenme nitelikleri kazanan işletmelerin uluslararası başarısı artış eğilimindedir. Yapılan deneysel çalışmalar sanayi bölgesindeki ihracatın yüksek oranına dikkat çekiyor. OSB’lerdeki gelişmiş ihracat hizmetlerinin varlığı, işletmelerin ihracatının miktarını ve kârlılığını üst noktalara taşıdı. Türkiye’de ihracatçı işletmelerin çoğunluğu OSB içerisinde yer alıyor. Bu konuda harekete geçen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, OSB yatırımlarının önünü açmak amacıyla bedelsiz arsa tahsisinin genişletilmesine ilişkin kararı yayınlandı. Bu doğrultuda dördüncü kademe gelişmiş ilçelerde bulunan OSB arazileri de bedelsiz tahsis edilecek.

Açıklanan Destek ve Önlem Paketi’nde beşinci ve altıncı kademede bulunan ilçelerde mevcut ‘bedelsiz arsa’ uygulamasına devam edilecek. İkinci ve üçüncü kademe gelişmiş ilçelerdeki OSB’lerde uygulanan indirim oranları da artırıldı. Daha önce yüzde 40 indirim oranına sahip ikinci kademe ilçeler yüzde 60’a, yüzde 60 indirim oranına sahip üçüncü kademe ilçelerde ise yüzde 80’e çıkarıldı.

Türkiye’de sayıları 327’yi bulan OSB’lerin 49’u ihtisas, 252’i karma nitelik taşıyor

İşsizlik, çarpık kentleşme ve çevre gibi sorunlara çözüm bulunmasında kayda değer rol oynayan OSB’lerin sayısı Türkiye’de 327’e ulaşırken, 235’i faal OSB’de katma değerli üretim yapılıyor. Bu OSB’lerin büyük çoğunluğu Marmara Bölgesi’nde yer alıyor. Bu sistem içinde toplam 1 milyon 803 bin kişiye istihdam sağlanıyor. Sanayinin planlı büyümesinde kilit rol oynayan organize sanayi bölgeleri bünyelerindeki on binlerce firmaya düşük maliyetli üretim ve rekabet üstünlüğü sağlıyor.

OSB’ler işsizliğin azaltılmasında, yatırımların hızlanmasında, üretimin çevreye zarar vermeden gerçekleşmesinde büyük öneme sahip. Sayıları 327’yi bulan OSB’lerin 49’u ihtisas, 252’i karma nitelik taşıyor. Bulundukları bölgelerde her biri birer ‘istihdam kalesi’ olan OSB’lerin 16’sı tarıma dayalı ihtisas, ikisi özel, sekizi ıslah özelliği taşıyor. Üretimde olmayan OSB’lerin 42’si inşaat, 21’i kamulaştırma, 23’ü planlama ve altısı da yer seçimi aşamasında. Söz konusu 327 OSB’nin toplam yüzölçümü 1 milyar metrekare. Bu miktar ülkemizin toplam nüfusuna göre değerlendirildiğinde kişi başına 12,67 metrekare nitelikli sanayi arsası üretilmiş durumda. OSB arsalarını il nüfusuna göre değerlendirdiğimizde kişi başına en yüksek OSB arsası düşen il 122,77 metrekareyle Kilis birinci sırada yer alıyor. Ülkemizde nüfusuna göre kişi başına en yüksek OSB arsası düşen ilk 10 il de sırasıyla; Kilis, Bilecik, Tekirdağ, Yalova, Çankırı, Afyonkarahisar, Karaman, Eskişehir, Kırklareli ve Kütahya’dır.

Etiket : Ucuz üretim

Bunlarla da İlgilenebilirsiniz